Haşimato Tiroiditi ve Tıbbi Beslenme Tedavisi

Haşimato tiroiditi (kronik otoimmün tiroidit) için belirtiler, tanıda bakılması gereken tetkikler, beslenme önerileri ve vitamin-mineral rehberi.

Kronik otoimmün tiroidit olarak da bilinen Haşimato Tiroiditi, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. Bu saldırı sırasında vücut, tiroid hücrelerine karşı Anti-TPO ve Anti-TG Antikorlarını üretir. Zamanla bu otoimmün süreç tiroid dokusunda iltihaplanma ve hücre hasarına yol açar, böylece tiroid yeterince hormon üretemez hale gelir.

Genetik yatkınlık, çevresel faktörler, hormonal değişiklikler ve bağışıklık sistemi bozuklukları hastalığın oluşumunda rol oynar. Aile öyküsü, aşırı iyot tüketimi, viral enfeksiyonlar, bağırsak mikrobiyotasındaki bozukluklar ve radyasyona maruz kalma gibi etkenler hastalığı tetikleyebilir.

Hashimoto Tiroidinin Belirtileri

  • Büyümüş tiroid bezi (guatr)
  • Yorgunluk
  • Beyin sisi
  • Hafızada güçlük
  • Azalmış cinsel istek
  • Akıl sağlığı değişiklikleri
  • Kilo alma veya vermede zorluk
  • Düzensiz adet veya gebe kalmada zorluk
  • Soğuğa tahammülsüzlük
  • Kuru cilt ve tırnaklar
  • Saç dökülmeleri, kırılmaları
  • Tiroid bezindeki inflamasyon aktifse, bazen boğaz ağrısı olabilir.

Bu belirtilerin sadece biri veya birkaçının olması da kişinin Hashimoto Tiroidi olmasının sebeplerinden olabilmektedir.  Bu belirtilere bakarken ilk olarak biyokimyasal kan tetkikleri yol gösterici olmaktadır. Tanı için bakılacak tetkikler ise;

Tanı İçin Bakılması Gereken Tetkikler

  • TSH
  • Serbest T4
  • Serbest T3
  • Anti-tiroglobulin (Anti-TG)
  • Anti-tiroid peroksidaz (Anti-TPO)
  • D Vitamini, Selenyum, Vitamin B12, Magnezyum, Kalsiyum, Homosistein, CRP

Hashimoto tiroidit tanısı için antikorlardan birisinin, ya tiroid peroksidaz antikoru ya da anti- tiroglobulin antikoru kan düzeyinde yükselmiş olmasını bekleriz.

Factors that inhibit proper

Beslenme ve Yaşam Tarzı

Erken evrelerde tiroid hormonları normal olsa da antikor yüksekliği görülebilir. Bu dönemde beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ile bağışıklık sistemini desteklemek, inflamasyonu azaltmak ve tiroid fonksiyonlarını korumak mümkündür.

Bireye özel beslenme planı oluşturularak vitamin ve mineral eksiklikleri giderilmeli, süreci olumsuz etkileyebilecek gıdalar uzaklaştırılmalı, toksinlerin atılımı desteklenmelidir. Egzersiz, stres yönetimi ve uyku düzeni de önemlidir.

Bağırsak Sağlığı

Otoimmün hastalıklarda bağırsak florası dengesizliği ve geçirgen bağırsak sendromu sıkça birlikte görülür. Hasarlı bağırsak, inflamasyonun önemli bir kaynağıdır. Bağırsak bariyerinin onarımı otoimmün hastalıklarda kritik önem taşır.

Beslenmede Nelere Dikkat Edilmelidir?

Gluten

Gluten, buğday, arpa ve çavdarda bulunan, glütenin ve gliadin proteinlerinden oluşan bir bileşiktir. Kişi gluten içeren bir gıda tükettiğinde bağışıklık sistemi, bu proteinleri yabancı olarak algılayabilir ve tepki gösterebilir. 

 Haşimato tiroiditi olan bireylerde gluten tüketiminin zararlı olabileceği, gliadin adlı gluten bileşeninin moleküler yapısının tiroid dokusuna benzediği hipotezine dayanmaktadır. Bağışıklık sistemi gluten proteinine saldırdığında, tiroid dokusunu da hedef alabilir ve bu durum otoimmün yanıtı artırabilir. Bu nedenle bu süreçte glutenin diyetten elimine edilmesi faydalı olabilmektedir. 

Süt ve Süt Ürünleri

Özellikle İnek sütü ve inek sütünden yapılan yoğurt, peynir, kefir, tereyağı gibi ürünler, otoimmün hastalıklarda hassasiyete neden olabilir. Bu hassasiyetin temelinde, sütte bulunan kazein ve whey proteinleri ile laktoz (süt şekeri) yer alır.

Hashimoto tiroiditi olan bireylerde laktoz intoleransı yaygındır ve bu durum, laktaz enzimi eksikliği nedeniyle laktozun sindirilememesine yol açar. Laktoz intoleransı, bağırsak geçirgenliğini artırabilir ve sindirim sorunlarına neden olabilir. Ayrıca, laktoz intoleransı tiroid ilacı (Levotiroksin, LT-4) biyoyararlanımını azaltarak uzun vadede daha yüksek ilaç dozları kullanımını arttırdığı bildirilmektedir. 

Süt ürünlerindeki kazein proteini, bazı bireylerde gluten benzeri bir bağışıklık tepkisi oluşturabilir ve inflamasyona yol açabilir. Bu süreç genetik yatkınlık (DQ2 ve DQ8 genleri) veya moleküler taklit mekanizmaları ile ilişkilendirilebilir. Kazein, sinir hücrelerini çevreleyen miyeline benzediğinden, bağışıklık sistemi miyeline de zarar verebilir.

Yağlar

Haşimato tiroiditi, inflamasyon ve otoimmün süreçlerle ilişkili bir hastalık olduğundan, diyet yağlarının türü ve miktarı bu süreçleri etkilemektedir. 

Omega-3 yağ asitleri (EPA ve DHA), inflamasyonu azaltarak bağışıklık sistemi düzenlenmesinde olumlu bir rol oynar. Özellikle somon, sardalya ve ceviz gibi besinler, omega-3 alımını artırarak tiroid peroksidaz (TPO) antikorlarını düşürebilir. Buna karşın, omega-6 yağlarının aşırı tüketimi inflamasyonu tetikleyebilir; bu nedenle omega-3 ve omega-6 oranı dengelenmelidir. 

Trans yağlar gibi zararlı yağlardan kaçınılması, otoimmün süreçlerin kötüleşmesini önleyebilir. Ayrıca, zeytinyağı ve hindistancevizi yağı gibi sağlıklı yağlar, bağırsak sağlığını destekleyerek inflamasyonu hafifletebilir.

Yüksek Şeker İçerikli Besinler

Şeker tüketimi, beyaz kan hücrelerinin işlevini baskılayarak bağışıklık sistemini zayıflatır, serbest radikal oluşumunu artırarak oksidatif strese yol açar ve hücrelerde doku hasarına neden olur. Ayrıca insülin direncine ve hormonal dengesizliklere sebep olarak tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, şekerin sınırlanması ve doğal, düşük glisemik indeksli besinlerin tercih edilmesi otoimmün hastalıkların yönetiminde önemlidir.

Dikkat Edilmesi Gereken Vitamin ve Mineraller

Selenyum

Selenyum, tiroid hormonlarının üretimi ve tiroid bezini serbest radikallerin hasarından koruyan glutatyon peroksidaz enziminin çalışması için hayati öneme sahip bir mineraldir. Selenyum eksikliği durumunda tiroid bezi hormon üretemez ve hücreler oksidatif hasara uğrayabilir. Bilimsel çalışmalar, selenyum eksikliğinin otoimmün tiroid hastalıklarını tetikleyebileceğini ve günlük selenyum takviyesinin Hashimoto hastalığında önemli bir antikor düzeyini azaltabileceğini göstermiştir. Selenyum ihtiyacını karşılamak için Brezilya cevizi, deniz ürünleri, yumurta ve et gibi gıdalar veya selenyum takviyesi tüketilebilir.  

Örneğin, sadece 1 adet Brezilya cevizi yaklaşık 90-100 mcg selenyum içerir ve bu, günlük ihtiyacı büyük ölçüde karşılar.

Çinko

Çinko, Haşimato tiroiditi olan bireylerde tiroid fonksiyonlarını destekler ve bağışıklık sistemini düzenler. Tiroid hormonlarının üretimi, T4'ten T3'e dönüşümü ve inflamasyonun hafifletilmesinde önemli rol oynar. Çinko eksikliği, Haşimato hastalarında sık görülen bir durum olup takviye ile tiroid hormon seviyeleri iyileştirilebilir ve antikor düzeyleri azaltılabilir. Günlük 25-50 mg çinko takviyesi güvenli kabul edilirken, kabak çekirdeği, susam tahini, bitter çikolata ve deniz ürünleri gibi besinlerle doğal yoldan çinko alımı da önerilir.

D Vitamini

D vitamini, bağışıklık sistemini düzenleyici ve antiinflamatuar etkileriyle otoimmün hastalıkların, özellikle Hashimoto tiroiditinin gelişimi ve ilerlemesi üzerinde önemli bir rol oynar. Yeterli D vitamini seviyeleri, bağışıklık hücrelerinin aşırı tepkilerini baskılayarak vücudun kendi dokularına saldırma eğilimini azaltabilir. Ayrıca, T hücrelerinin düzenlenmesine yardımcı olarak enflamasyon ve doku hasarını önler. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin dengesi üzerinde olumsuz etkiler yaratarak otoimmün hastalık riskini artırabilir. 
D Vitamini seviyelerinin 60-100 ng/ml aralığında olması istenir.

İyot

İyot, tiroid hormonlarının üretimi için gerekli bir elementtir ancak Haşimato hastalarında miktarına dikkat edilmelidir. Aşırı iyot alımı, tiroid antikorlarını artırarak otoimmün yanıtı tetikleyebilir ve tiroid dokusuna zarar verebilir. Araştırmalar, yüksek iyot tüketiminin Haşimato hastalığını şiddetlendirebileceğini göstermiştir. Ancak, iyotsuz tuz kullanımı genellikle gerekli değildir; günlük iyot ihtiyacını karşılamak için iyotlu tuz tüketimi önerilmektedir. İlave iyot takviyesi için ise muhakkak hekiminize danışmanız gerekmektedir. 

Demir

Demir eksikliği, tiroperoksidaz enziminin aktivitesini azaltarak tiroid hormon sentezini engelleyebilir ve hipotiroidiyi kötüleştirebilir. Hipotiroidi ise mide asiditesini azaltarak demir emilimini olumsuz etkileyebilir. Hashimoto tiroiditi olan bireylerde bu çift yönlü ilişki, demir eksikliğinin hem neden hem de sonuç olabileceğini gösterir. Bu nedenle, düzenli ferritin  düzeyi kontrolü ve gerektiğinde takviye alınması önemlidir. 
 
Tüm bu veriler birlikte ele alındığında, Haşimato tiroiditi; genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi bozukluklarının etkileşimi ile gelişen kompleks bir hastalıktır. Güncel veriler, Haşimato tiroiditinin yönetiminde bağırsak sağlığını destekleyen beslenme yaklaşımları, antiinflamatuvar özellikli gıdaların tercih edilmesi ve kanıta dayalı takviye kullanımı; immün yanıtın dengelenmesi ve tiroid fonksiyonlarının korunmasında önemli katkılar sağlamaktadır.

Sonuç

Haşimato tiroiditi; genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi bozukluklarının etkileşimiyle gelişen kompleks bir hastalıktır. Bağırsak sağlığını destekleyen, antiinflamatuvar özellikli beslenme yaklaşımları ve uygun takviyeler tiroid fonksiyonlarını korumada önemlidir.

Kaynakça

  • Ülker, M. T. ve ark. (2023). Evaluation of the effect of gluten-free diet and Mediterranean diet on autoimmune system in patients with Hashimoto's thyroiditis. Food Science & Nutrition, 12(2), 1180–1188.
  • Mincer, D. L., & Jialal, I. (2023). Hashimoto Thyroiditis. StatPearls Publishing.
  • Simopoulos A. P. (2002). Omega-3 fatty acids in inflammation and autoimmune diseases. Journal of the American College of Nutrition, 21(6), 495–505.
  • NIDDK – Hashimoto’s Disease
  • Farhangi, M. A. ve ark. (2016). The effects of Nigella sativa on thyroid function... BMC Complementary and Alternative Medicine, 16(1), 471.

CEVAHİR BESLENME ve DİYET KLİNİĞİ
Diyetisyen İremnur Menevşe
Uzman Diyetisyen Zuhal Cevahir Taşkın